Wednesday, August 24, 2011

The Last Blossom- sabah sabah ne ağladım




diğer adıyla The Most Beautiful Goodbye..
çok güzel bir açılışı var bu filmin. sabah kahvaltı ederken buna kanıp başladım, sonra annemi delicesine özlediğimi farkedip devam ettim, kadının özellikle kayınvalidesiyle vedalaşmasında artık eni konu ağlar hala gelmiştim. sakin sade ama güzel işlenmiş bir film.. kanser yakalandığını son aşamada öğrenen fedakar bir annenin ailesiyle yavaş yavaş vedalaşması şeklinde özetlenebilir konusu. ve aslında kısmen mutlu son denebilir sonuna, anneme benim için doldursun diye bir defter hediye etme isteği uyandırdı bende çok geç olmadan.


Thursday, August 18, 2011

a coffee vending machine and its sword

A coffee vending machine and its sword: "To ward of defeat in his future life, a dying ninja warrior wishes to be reincarnated with a skin of steel. He returns to modern-day Korea as a coffee vending machine."




Egg robot Momo: "Egg robot Momo knows he is different from all the other robots. One day, he hears the secret surrounding his birth and forbidden love story of his parents."




Love is Protein: "At one idle night in the summer, poor housemates, Jae-ho, Kyeong-soon, and Hong-chan order a fried chicken, breaking up a piggy saving box. But not a fried chicken but a pock hock from a pock hock houseis delivered. Chicken followed after tells that he fried his son of chicken boy to bring for sale"




konulara bakar mısınız ya, çok eğlenceli


.




sondaki pırt a ise koptum

.

kim sun ah

ne yapsa izleirm insanlarımdan biri bu kim sun ah da. kim derdi ki bir korelinin takipçisi olup çıkacağım. şu aralar scent of a woman yayında,şuradan izlenebilir.
dizinin dışında sanki bir pr çalışması olarak me2day i kullanmaktalar .eğleniyorlar kendince gibi bir havası var.




buradaki paylaşımlarından dolayı şirin misin sempatik misin a hatun demek istedim kendine. dizideki diğer başrol lee dong wook ise  actor wook demeyi uygun görmüş kendine..
http://me2day.net/actor_wook

şu da sayın doktorumuz mu ki acaba dedim de yazılanları anlamaya çalışmaya üşendim şu an sonra bakarım
http://me2day.net/jekyll444

ya da settekiler http://me2day.net/wawaja79
http://me2day.net/leesorung
http://me2day.net/jiyoungs0117
http://me2day.net/mirmix34


scent of a woman ın tüm çekim ekibi delicesine fotoğraf paylaşıyor sanırım?

neyse...




aptal da olabiliyor, seksi de, zeki de, çemkirik de, orta yaşlı da genç de, kilolu da zayıf da...ve hüzünlü. hüzünlüyü özellikle ayrı bıraktım, çok hüzünlü bakabiliyor bu kadın, böyle çok çileler çekmiş olduğuna inandırıyor beni öyle olunca da. bir de filmleri için çok diyemeyeceğim ama oynadığı diziler çok eğlenceli.  çemkirirkenki halleri özellikle.

gıkını da çıkarmıyor gibi bi hali var kadının . mesela city hall de eni konu linç ettiler kadını yumurtayla domatesle, yine de oynamış. hatta gözü enfeksiyon kapmış diye okumuşluğum da var, ya da my lovely sam soon/my name is kim sam soon için on kilo almışlığı...

ayrıca yaptığı işlerin orasına burasına kısa da olsa dansı sokuşturmasını seviyorum. scent of a woman zaten tango kursu üzerinden geçiyor, city hall de de vardı, my name is kim sam soonu izleyeli çok oldu, izlediğim ilk kore dizisiydi sanırım, afişinde dans eden bir çift vardı, when its at night dan ise emin değilim şimdi. zaten kim seon ah rol almasaydı sonuna kadar izlemezdim heralde onu. pek sıkıldım sonlara doğru






bu bi rain i de aktör sanırdım ben I'm a Cyborg But That's OK den ötürü, bir senelik bile olmamış asya sineması sevgisi bu kadar oluyor işte.

city hall deki dans da pek eğlenceli, ki bu tip müziklerden -üstteki şarkı da dahil- hiç hazetmem




şooori şoori şooori
şiti hol zaten dizi de

Wednesday, August 17, 2011

Protect the Boss

sırf slam dunk hatrına bir dizi izlenir mi?
bakalım , başladık işte...


şu soldaki arkadaşı ilk görünce bi kulaklarımdan şüpheye düştüm, japonca mı bu dizi korece mi diye. ama gayet korece. oysa ben gayet eminim ki ben bu çocuğu eitanın da rol aldığı twitterlı japon dizisinde izleyip uyuz olduğuma..
neyse,koreliymiş kendisi de gerçekte. galiba o dizide de koreden japonyaya gelme birini canlandırıyordu diye şimdi yazarken aklıma gelir gibi...
bu yeni dizide az daha sempatik bir karakter olmuş en azından. 

gerçi böyle 3 yaş zekasına sahip karakterle herkesin sempatik olma potansiyeli var dizide




.

Thursday, August 11, 2011

I'm a Cyborg But That's OK

çok lazımsa, nam-ı diğer saibogujiman kwenchana, chan wook park ın filmi.





bu filmle başlamalıydım tabi ki de anlatmaya. asya dizi/sinemlarına takılı kalma sebeplerimden biri oldu.ama galiba o kadar çok anlattım ki özellikle yodel diyarındakilere, bilemiyorum şimdi ne diyeceğimi.
izleyin, düşünmeden izleyin derim akıl hastanesinden rengarenk ve pastel diyara açılan bu filmi.bu filmle inandım ben koreli yönetmenlerin bambaşka bir hayal dünyaları olduğuna

hayır bir de yazılanlar doğruysa sevgili yönetmen bunu çocuğu izleyebilsin diye yapmış. bununla büyütülen çocuk da zaten ilerde sıradan biri olup çıkmaz




filmde akıl hastanesinde olanların garip huylarını kabullendim ama dışarda olanlar da çok normal değil tabiki. ana karakterler yan karakterler hepsi ayrı ayrı sevilesi. Kendini cyborg sanan Young-goon(Im Soo Jung) kızımız, farelerin de çocukları olduğuna inanan ve son zamanda mütemadiyen turp yiyen annanesiyle büyümüş annanesi akıl hastanesine götürülürken ona ambulanstan varlığının amacını söylediğini sanan bir insan evladı.
derken o da hastaneye kaldırılıyor ve diğer hastalardan biri bunu odasından alıp orada kalanları tanıtmaya başlıyor, biz de bunu bizim için hazırlanmış bir karakter tanıtımı sanıyoruz ki delinin aklına mı uyulurmuş...
esas oğlan ise hırsız. insanların yeteneklerini özelliklerini çalıyor, ve garip maskeler takıp dişlerini sürekli fırçalamazsa yok olacağına inanıyor. birinin ping pong yeteneğini, ötekinin iştahını berikinin kibarlığını, diğerinin anılarını, falan derken perşembeyi de çalınca bizim cyborg ün ilgisini çekiyor, bir insan perşembeyi nasıl çalabilir ki.. bu arada bizim oğlan zaten kızı incelemeye almış, hatta ona gizliden yardım etmeye çalışıyor.rice megatron ne kadar süper ne kadar şirin bir icattır...








evet, last night, i stole thursday

ve bugün hiç gelmedi.



ama içecek makinasının selamı var
.

ne yazık ki kudret kurtçebenin bu şarkısını internette bulamadım açılışı yapacak. ah o güzelim yarı manuel kaset devri.. stabilolar ne kadar karizmatikti di mi kaset sarmak için ders sırasında.
neyse,o değil konu.. istemiştim ki bu şarkıyla açılışı yapayım, bari yazılı halde yapmış olayım
aptal kutusu 
benlik çalan 
boyalı basın 
kalem tüccarları
rekabet 
yabancılaşma 
hırs, para, kariyer 
renkli dünya 
sahte raiting 
kitlesel çöküş 
toplum dayatmacı duvar 
çevre uyumcu 
sahte benlik 
kayıp ülkenin çocukları



televizyon falan pek izlemeyen bi insanken kendimi böyle buldum. şartlar diyorum, kahretmeye..


izliyorum.
izledikçe gerçeklerden kaçıyorum, kaçtıkça uyuşuyorum,sevgilerimi sunuyorum bu garip açılışla..



.