Thursday, August 11, 2011

I'm a Cyborg But That's OK

çok lazımsa, nam-ı diğer saibogujiman kwenchana, chan wook park ın filmi.





bu filmle başlamalıydım tabi ki de anlatmaya. asya dizi/sinemlarına takılı kalma sebeplerimden biri oldu.ama galiba o kadar çok anlattım ki özellikle yodel diyarındakilere, bilemiyorum şimdi ne diyeceğimi.
izleyin, düşünmeden izleyin derim akıl hastanesinden rengarenk ve pastel diyara açılan bu filmi.bu filmle inandım ben koreli yönetmenlerin bambaşka bir hayal dünyaları olduğuna

hayır bir de yazılanlar doğruysa sevgili yönetmen bunu çocuğu izleyebilsin diye yapmış. bununla büyütülen çocuk da zaten ilerde sıradan biri olup çıkmaz




filmde akıl hastanesinde olanların garip huylarını kabullendim ama dışarda olanlar da çok normal değil tabiki. ana karakterler yan karakterler hepsi ayrı ayrı sevilesi. Kendini cyborg sanan Young-goon(Im Soo Jung) kızımız, farelerin de çocukları olduğuna inanan ve son zamanda mütemadiyen turp yiyen annanesiyle büyümüş annanesi akıl hastanesine götürülürken ona ambulanstan varlığının amacını söylediğini sanan bir insan evladı.
derken o da hastaneye kaldırılıyor ve diğer hastalardan biri bunu odasından alıp orada kalanları tanıtmaya başlıyor, biz de bunu bizim için hazırlanmış bir karakter tanıtımı sanıyoruz ki delinin aklına mı uyulurmuş...
esas oğlan ise hırsız. insanların yeteneklerini özelliklerini çalıyor, ve garip maskeler takıp dişlerini sürekli fırçalamazsa yok olacağına inanıyor. birinin ping pong yeteneğini, ötekinin iştahını berikinin kibarlığını, diğerinin anılarını, falan derken perşembeyi de çalınca bizim cyborg ün ilgisini çekiyor, bir insan perşembeyi nasıl çalabilir ki.. bu arada bizim oğlan zaten kızı incelemeye almış, hatta ona gizliden yardım etmeye çalışıyor.rice megatron ne kadar süper ne kadar şirin bir icattır...








evet, last night, i stole thursday

ve bugün hiç gelmedi.



ama içecek makinasının selamı var
.

No comments:

Post a Comment