neyse limonla daha fazla uzatmayayım,nerden aklıma estiğine geçeyim... bunshin adlı japon dizisinin bana göre gizli kahramanı limon; bağlantıyı kuralım, kişilerin duygularını anlayalım diye gözümüze sokulan bir sarı.
ufaklığımız mariko,kimi çocukların yaptığı gibi anam beni sevmiyor evlatlığım ben hezeyanları geçirmektedir içinden de bunu pek dillendiremez. derken evde çıkan bir yangın sonucu annesi ölür, kötü anılar da bir bakıma onun beraberinde... ve hop, 7 yıl mı 9 yıl mı ne şimdi unuttum ilerisine atlarız, mariko kızımız büyümüş de üniversiteleri bitireyazacak çağa gelmiştir. o, paşa paşa raporunu yazarken televizyonda rockçı-mariko2 kısacık bir ropörtaj verir, vee bu kızların doğumlarındaki gizemi gizem demeyeyim deneysel çalışmaları bilenler bir heyecanlanırlar, olaylar olaylar..
yok esasında 5 bölümlük dizinin 3 bölümünde öyle aman aman bi olay yok, ama buna rağmen izlenir bir şeyler çıkmış bence. mariko, ben biliyordum işte anam babam bunlar değil diyip rockçımarikoiki yi ve babasının geçmişini aramaya tokyo yoluna düşer, mariko2'nin de hayatı televizyona çıktıktan sonra durağan kalmaz tabi, anneye karşı gelmeler, pişman ettirmeler, ve kim benim babam sorusuyla geçmişi o da araştırmaya başlar...
özetle böyle. üçüncü bölümden gizemi/olayı çözdüler gibi duruyor, dörtte kaçırma, beşte de kurtarma operasyonuyla bitirirlerse pek hayalkırıklığına uğrarım. daha komplike bir teoriler-gizemler bekliyorum bu diziden
ama yine de japon dizilerinin beş bölüm on bölüm,bölüm sayısı ve süre açısından uzatmadan bitmesini seviyorum -ve hana kimi gibilerin absürd mizahını-. evde tekken yemek yemeyi sevmeyen ben gibiler için pek ideal
limon suyuna yatırmak deyince de. sashimiyi falan geçip, cevichenin güzelliğine yönelsek cümleten de peruluları sıla hasretinden kurtarsak... diğer bir deyişle heryerde olsa da yesek
No comments:
Post a Comment